İlkadım ilçesinde yaşayan 27 yıllık evli, çocukları bulunmayan Çelebi çiftine iki sene evvel bir yakınları, doğuran tavşanının yavrularından birini armağan etti. Çelebi çifti, birinci başlarda çok istemedikleri tavşana kısa müddette alışarak “Fadile” ismini verdi.
Çok sevdikleri ve itinayla baktıkları tavşanları 4 ay evvel rahatsızlandı. Veterinerdeki tedavisinin akabinde çiftin meskene getirdiği Fadile, kısa mühlet sonra ömrünü yitirdi.
Fadile’nin vefatıyla büyük ıstırap yaşayan Çelebi çifti, Canik ilçesi Devgeriş Mahallesi’ndeki bahçelerine gömdükleri tavşanları için üzerinde fotoğrafının yer aldığı mermer mezar yaptırdı.
“BİR ÇOCUK EDASIYLA BAKTIĞIMIZ İÇİN DOĞUM GÜNÜ YAPTIM”
Hayati Çelebi (53), Fadile’yi konuta getirdiği birinci gün kendisine sempatik gelmediğini lakin kısa müddet sonra tavşana bağlandıklarını söyledi.
Fadile’nin meskenlerine sevinç getirdiğini, vefatına çok üzüldüklerini söz eden Çelebi, şunları lisana getirdi:
“Çocuğumuz yok, bundan ötürü onu evlat üzere sevdik. Bir çocuk edasıyla baktığımız için ben buna doğum günü yaptım. Leblebiye alışmıştı, leblebiyi çok seviyordu. Bir gece leblebisi bitmiş, gece saat 02.00’de kalkıp leblebi buldum. Bu sevgiyi benim anlatma talihim yok. Beni hakikaten yıktı. Bir arkadaş, bir dost, bir can, benim için buydu. Merhamet hissimiz biraz daha kabardı. Hayvan sevgisi olmayan insan merhametsiz bir insandır. Katiyetle ve mutlaka hayvanlar sevilmeli.”
Eşi telefon edip Fadile’nin öldüğünü söyleyince inanamadığını anlatan Çelebi, “Gece saat 23.30 civarında buradaki mezarlığımıza defnettik. Daha sonra eve geçtiğimde hanım benden daha makus bir durumdaydı.” diye konuştu.
“ÇOK ACI OLDU BİZİM İÇİN FADİLE’Yİ KAYBETMEK”
Zülfiye Çelebi de Fadile’nin birinci başlarda meskendeki kimi kabloları kemirdiğini, daha sonra kısa mühlet içinde kelam dinleyip meskeni benimsediğini ve kelamlarını dinlemeye başladığını söyledi.
Fadile’ye çok alıştıklarını anlatan Çelebi, “Kahvaltımızı Fadile ile yapıyor, televizyonumuzu, dizilerimizi Fadile ile bir arada izliyorduk. Ben namaz kıyafetimi giydiğimde o çabucak yanıma gelir. Kıbleye yanlışsız oturur. Ben selam verdikten sonra ayağıma dokunur ve onu sevmemi isterdi. Her selam verdiğimde Fadile’yi severdim.” sözlerini kullandı.
Bir gün veterinere gittiklerinde eşinin, ölen kedisine ağlayan şahsa şaşırdığını ve “Kedi için bu kadar ağlanır mı?” dediğini belirten Çelebi, “Hayati Bey, Fadile’yi kaybettikten sonra o kadar çok ağladı, o kadar çok üzüldü ki… Onu mu teselli edeyim, Fadile’ye mi üzülelim? Hakikaten çok acı oldu bizim için Fadile’yi kaybetmek. Fadile ile yaşamak hoştu, çok hoş vakit geçirdik.” diye konuştu.