En Güncel Ekonomi Ve Haber Sitesi
Diyetisyen Gamze Çakaloğlu, "Et ve kemik suyu, eklem sıhhatinden cilt elastikiyetine kadar pek çok yarar sağlıyor. Sıvı altın olarak bilinen bu besin, kış aylarında bağışıklık sistemini güçlendirmede de etkilidir" dedi.
Tip 1 diyabet, pankreastaki adacık hücrelerinin otoimmün harabiyeti sonucunda ortaya çıkan mutlak insülin eksikliğinin olduğu bir durumdur.
Sağlıklı bir ömür için fermente besinlerin şuurlu tüketilmesinin ehemmiyetine değinildi
"Hastasının sıhhatini korudu diye tabiplerin, sıhhat çalışanlarının gelirinin azaltmak hangi mantığa sığar?"
Hasta bezleri, gerçek kullanılmadığında hem hasta hem de etraf için önemli riskler taşıyor. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Tunç Özdemir, gereksiz hasta bezi kullanımının yaygınlığını ve risklerini açıkladı.
Prematüre bebeklerde göz sıhhatini korumak için erken teşhis ve tedavi büyük kıymet taşıyor. Türk Oftalmoloji Derneği Lideri Prof. Dr. Huban Atilla, göz rahatsızlıklarının çok süratli ilerleyebileceğini ve tedaviye 24 ila 72 saat içinde başlanması gerektiğini vurguladı.
Prof. Dr. Ömer Özkan, yapay zeka kullanılarak sesi kopyalanarak eser tanıtımı yaptırıldı. Bahisle ilgili Özkan, kabahat duyurusunda bulundu.
Doç. Dr. Dilşen Çolak, “Elektronik sigaraların, tütün sigaralarına nazaran daha az ziyanlı olduğu halindeki yaygın algı, bilhassa gençler ortasında süratle yayılıyor. Fakat bilimsel bilgiler, bu aygıtların kansere yol açabilen ziyanlı kimyasallar içerdiğini ve akciğer dokusuna ziyan vererek akciğer kanseri riskini artırabileceğini gösteriyor” dedi.
Kahve ile muhakkak bağırsak mikroorganizmaları ortasındaki münasebet, yapılan araştırmalarla doğrulandı. Kahve içenlerle içmeyenler ortasındaki farkları inceleyen araştırmacılar, her iki kümenin dışkılarındaki bağırsak mikrobiyal topluluklarını karşılaştırdı, çıkan sonuca nazaran kahve içenlerde 8 kat daha fazla bakteri çıktı.
Grip aşısı bilhassa diyabet, kanser ve kalp-damar hastaları için hayati değer taşıyor. Lakin bu aşının ‘alzheimer’a dahi yol açabileceğini düşünenler var. Pekala nitekim o denli mi? İşte Prof. Dr. Selekler’in yanıtı…