İstanbul’un Fatih ilçesinde meydana gelen ve tüm Türkiye’yi dehşete düşüren olayda yeni bir gelişme yaşandı.
Kız arkadaşı Ayşenur Halil ve eski kız arkadaşı İkbal Uzuner’i vahşice katleden Semih Çelik’in annesi konuştu. Sabah Gazetesi’nde yer alan habere nazaran anne yaptığı açıklamada “Ben pandemi sürecinde oğlumu kaybettim. Tekraren hastaneye götürdüm, doktor doktor gezdirdim hepsi kayıtlarda vardır. Uygun bu çocuk ergenlik psikolojisi dediler. Oğlumun durumunu fark edince ben İkbal’in ailesine dedim kızınızı uzak tutun götürün kızı izinizi kaybettirin dedim. Ben bir anneyim kim ister evladı bu türlü bir olaya karışsın. Gencecik model üzere kızlar toprak oldu. Keşke kendini yaksaydı kızlara bir ziyan vermeseydi” dedi.
İLGİLİ HABERLER:
“OĞLUMU İYİLEŞTİREMEDİM, KIZINIZI UZAK TUTUN GÖTÜRÜN DEDİM”
Anne: “Ben evladım için çok gayret ettim. Hastanelere götürdüm. İntihar etmeye kalktığında doktora götürdüm. Bir şeyi yok dediler. Meskene ambulans çağırdım bunun ambulanslık durumu yok dediler. Ben çırpındım yandım bağırdım lakin oğlumu iyileştiremedim. Ne olduysa pandemi sonrası odasına kapanınca oldu. Oğlumdaki durumu görünce ben İkbal’in ailesine ulaşıp kızınızı uzak tutun. Oğlum güzel değil kızınızı alın kaybedin dedim. Okuldan naklini aldılar lakin kontakları yeniden kopmadı. İkbal de geçen yıl hap içip intihar teşebbüsünde bulunmuştu. Ondan sonra bir mühlet uzaklaştılar ancak tekrar de ilişkileri kopmadı.” formunda konuştu.
“OLAY GÜNÜ İMAJLI KONUŞTUK AYŞENUR YANIMDA DEDİ”
Oğlu Semih Çelik ile olay günü imajlı konuştuğunu söz eden anne “Oğlum ne yapıyorsun nasılsın dedim. Anne uygunum Ayşenur yanımda artık lavaboda, çekiniyor ekrana girmek istemiyor dedi. Biraz sağdan soldan sohbet ettik kapattı. Hiçbir anormallik sezmedim. Oğluma ne olduysa pandemi sonrası uyuşturucu kullanımında oldu” tabirlerine yer verdi.
VAHŞETİN YAŞANDIĞI SURLAR BULUŞMA NOKTASI ÇIKTI
Semih Çelik’in kan donduran cinayetin yaşandığı surlarda İkbal Uzuner ile sık sık buluştuğunu vurgulayan anne “Semih’le İkbal’in buluşma yeri aslında surlardı. Onlar daima orada buluşuyorlardı. İkbal ile irtibatlarını bir türlü kesmediler. O da Semih’i bırakamıyordu. Ben de bir anneyim ben ister miyim bir annenin önüne evladının başı atılsın. Ben kendi acımı yaşayamıyorum. Kimse beni anlamıyor, ben makûs değilim ben çabaladım uğraştım lakin evladımı kurtaramadım. Keşke yalnızca kendini yaksaydı da o gencecik kızlara bir ziyan vermeseydi” halinde konuştu.
“TABİAT VE BAYAN FOTOĞRAFLARI ÇİZERDİ”
Odasında daima çizimler yapardı diyen anne; “Ama ben o denli makus çizimlere denk gelmedim. Ben birinci kere gördüm o denli bir çizimi. Daima tabiat çizerdi, bazen bayan fotoğrafları çizerdi. Bana gösterirdi. Oğlum beşerlerle konuşmasını bilen boş konuşmayan biriydi. Donanımlı okumayı seven bir çocuktu. Kasap olarak işe girdiğinde biraz parası oldu muhtemelen o devir de uyuşturucu alıyordu. Onun dışında benim verdiğim harçlıklarla geçinirdi. O parayla uyuşturucu alması mümkün değil” dedi.
“KEŞKE YALNIZCA KENDİ GİTSEYDİ”
Anne “Ben çok büyük acı çekiyorum evladım günlerdir toprakta lakin ben o kızlar için üzülüyorum çaresiz kaldım. Oğlumun meselesini çözemedim, intihara meyilliydi keşke yalnızca kendi gitseydi” kelamlarını kullandı.