T24 Kültür Sanat
Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Başkanlığınca, “Analogdan Dijitale Fotoğrafın Seyahati Sempozyumu” düzenlendi.
Sempozyum, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun‘un ve kültür sanat dünyasından birçok ismin iştirakiyle Rixos Tersane İstanbul’da gerçekleştirildi.
Program kapsamında 88 yaşındaki fotoğraf sanatkarı İzzet Keribar‘ın Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi fotoğraflarından oluşan stant de iştirakçilerin beğenisine sunuldu.
Açılışta konuşan Keribar, “Bir Keribar Fotoğrafı” belgeselinin üretimine takviye veren herkese ve eşine teşekkür ederek, Ayasofya fotoğraflarından oluşan standının aynısının Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde de açıldığını söyledi.
Keribar, fotoğraf sanatının kendisi için yalnızca bir meslek olmadığını belirterek, “Fotoğraf sanatını, hayata dair hislerimi, niyetlerimi ve müşahedelerimi söz etmenin en güçlü yolu olarak düşünüyorum.” dedi.
“Travmaların, toplumsal acıların fotoğraflanmasının en düzgün olduğu devir 2. Dünya Savaşı”
Sempozyumun birinci oturumu “Fotoğrafçılığın Dünü, Bugünü ve Yarını” başlığıyla, İrtibat Başkanlığı Periyodik ve Süresiz Yayınlar Koordinatörü Hilal Turan‘ın moderatörlüğünde yapıldı.
Oturumda konuşan foto muhabiri ve belgesel imalcisi Coşkun Aral
Aral, Kırım Savaşı sırasında birinci kere cepheye fotoğraf makinesinin götürüldüğüne işaret ederek, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Birinci Dünya Savaşı, yeniden fotoğrafın olduğu bir devir ancak foto muhabirliğinde dünyanın karanlık yüzü olarak tanımladığımız travmaların, toplumsal acıların, insanoğlunun içine düştüğü o yabanî ortamların fotoğraflanmasının en yeterli olduğu devir 2. Dünya Savaşı. Çok farklı cephelerde, teknolojinin getirdiği imkanlarla, daha kolay taşınabilir makinelerle acıya şahit olmuşlar. İnsanın içine düştüğü vahim durumu bilmeyenlere aktarma misyonunu yüklenmişler. O periyottaki fotoğrafların tesiri kıymetli.”
Filmlerden öte yaşananları anlatmada fotoğrafın gücünün daha etkileyici olduğunu söyleyen Aral, Vietnam Savaşı’ndan sonra İran-Irak Savaşı sırasında foto muhabirliğine başladığını anlattı.
Aral, 1981’de Kuzey İrlanda’da, 1982’de Lübnan’da bugün Filistin’de yaşanan acı olayların benzerilerini fotoğrafladığını lisana getirerek, Gazze’de yaşanan soykırımın da en güzel biçimde fotoğraflarla dünyaya duyurulabileceği görüşünü paylaştı.
“Dijital imgenin fotoğraf olabilmesi için kimi özellikler gerekli”
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) Yönetim Kurulu Lideri Bülent Eczacıbaşı da 1968’den beri Eczacıbaşı bünyesinde her yıl fotoğraf yıllıkları yayımladıklarını belirterek, fotoğraf tutkusunun öğrencilik yıllarında başladığını ve hobi olarak fotoğraf çektiğini söyledi.
Kendisini sokak fotoğrafçısı olarak tanımlayan Eczacıbaşı, fotoğrafın bir kıssa anlatmasının gerektiği görüşünü paylaştı.
Eczacıbaşı, dijital makinelerle çekilen fotoğrafların kimseyi başarılı yapamayacağına dikkati çekerek, “Dijital fotoğraf, imaj kayıt etmeyi kolaylaştırır, fotoğraf çekmeyi kolaylaştırmaz. İmaj kaydetmekte olağanüstü aygıtlar geliştirildi fakat dijital manzaranın fotoğraf olabilmesi için kimi özellikler gerekli. İçerik, kompozisyon, ışık, renk vesaire birçok konusu var. Bunların kesinlikle öğrenilmesi gerekiyor. Hasebiyle dijital teknolojiye güvenerek fotoğrafçılık yapılmaması lazım.” değerlendirmesinde bulundu.
İlk oturumda ayrıyeten Mimar Sinan Hoş Sanatlar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halis Ozan Bilgiseren ile Anadolu Ajansı (AA) foto muhabiri Özge Elif Kızıl konuşma yaptı.
Sempozyumun “İnsani Krizlerin Objektife Yansıması” başlıklı 2. oturumunda da İrtibat Başkanlığı Kurumsal İrtibat Koordinatörü Sümeyra Değirmenci‘nin moderatörlüğünde, Cumhurbaşkanlığı Foto Sinema Şube Müdürü Murat Çetinmühürdar, foto muhabiri Belal Khaled, Wolfgang Schwan ile Aytuğ Cem Sancar tecrübelerini iştirakçilere aktardı. (AA)
|
‘Görünmeyen Cemaat: Mürideler’in muharriri ve ‘Kızıl Goncalar’ dizisinin danışmanı Filiz Gazi, tarikatlarda bayanlara biçilen hayatları anlattı
|
