Karar muharriri Yıldıray Oğur, DEM heyetinin İmralı’dan getirdiği PKK lideri Abdullah Öcalan’ın mesajına işaret ederek, “Öcalan’ın silah bırakma davetinden tahminen Kandil’de oturan PKK’lılar keyifli olmayacaklar ve onu tevil etmeye çalışacaklar. Ancak Suriye’de siyaseten ve ruhen Öcalan’a bağlı olan Mazlum Kobani için o davet tevil edilecek, görmezden gelinecek bir davet olmayacaktır.” dedi.
Öcalan’ın iletisindeki en değerli kısmın “‘Devir Türkiye ve bölge için barış, demokrasi ve kardeşlik periyodudur.” olduğunu kaydeden Oğur, Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Kumandanı Mazlum Abdi’nin çocukluğunda Öcalan ile tıpkı yerde kaldığını ve hatta onun özel asistanlığını yaptığını tabir etti.
“Öcalan, 1993’den beri PKK’nın siyasi bir sürece evrilmesine açık. 2013’den beri ise bu bahiste net iletiler verdi. Lakin örgütü onu Suriye kazanımları yüzünden dinlemedi. Lakin artık artık Suriye’de de silahın miadı doluyor. Silahlı örgütlere Suriye’de de yer yok” diyen Oğur’un “Neden artık “devir barış devri”?” başlıklı köşe yazısının ilgili kısmı şöyle
“Mazlum Kobani, PKK’nın silahlı olarak tek muvaffakiyet kıssası olan Rojava’nın başında.
ABD, Türkiye’nin hassasiyetlerini gidermek için YPG’yi SDG üzere bir çatı kuruluşa dönüştürüp, PKK’yla aralığını açmaya çalışınca Kandil rahatsız oldu, Mazlum Kobani’yi geri plana çekmeye çalıştı, yanına, etrafına komiserler, kayyumlar gönderdi.
Ama Rojava projesinin tahlil ortağı olan Esad fikir, İran Suriye’den çekilince Şam muhaliflerin eline geçince, Rojava’nın haklarını savunacak Suriyeli ve Batı’da prestijli tek aktör olarak Mazlum Kobani öne çıktı.
Şimdi başarılı bir diplomasiyle Rojava’yı ve YPG’yi Şam iktidarıyla eklemlemeye çalışıyor.
‘Başkentimiz Şam’ diyor, silah bırakma, Suriye ordusuna katılma, Suriye’nin toprak bütünlüğü içinde var olma bildirileri veriyor.
Suriye’nin yeni lideri Ahmet Eş-Şara da onun başında olduğu SDG ile ipleri koparmıyor, müzakereye açık iletiler veriyor, federasyon istemediklerini söylüyor.
2015’de Tahlil Süreci Suriye problemi yüzünden başarısız olmuştu. Artık ne tesadüf ki sorun tekrar dönüp dolaşıp Suriye’ye geldi. Esadsız ve Türkiye’nin elinin güçlendiği bu yeni Suriye bu yeni Tahlil Süreci’nin en büyük talihi oldu.
Öcalan, 1993’den beri PKK’nın siyasi bir sürece evrilmesine açık. 2013’den beri ise bu hususta net bildiriler verdi. Ama örgütü onu Suriye kazanımları yüzünden dinlemedi.
Ama artık artık Suriye’de de silahın miadı doluyor. Silahlı örgütlere Suriye’de de yer yok. Türkiye’de ise çoktan silahın miadı dolmuştu.
Kürtler açısından siyaset çoktan silahtan daha bir güç haline gelmiş, Türkiye’deki Kürt gençlerinden PKK’ya iştirak neredeyse sıfırlanmış, Kürtler bu işin tahlilinin silahla olmayacağı konusunda net bir kanaate varmıştı.
Şimdi Türkiye’de çoktan bitmiş bir sıkıntının Suriye’de de sonuna geldik.
Öcalan’ın silah bırakma davetinden tahminen Kandil’de oturan PKK’lılar keyifli olmayacaklar ve onu tevil etmeye çalışacaklar.
Ama Suriye’de siyaseten ve ruhen Öcalan’a bağlı olan Mazlum Kobani için o davet tevil edilecek, görmezden gelinecek bir davet olmayacaktır.
Onun da tam da bugünlerde muhtaçlığı olan davet bu.
Öcalan’ın ‘Devir Türkiye ve bölge için barış, demokrasi ve kardeşlik devridir’ cümlesi
sadece iyiniyetli bir slogan değil.
Türkiye’nin siyasi koşulları buna müsait üzere görünmese de birinci kere bölgesel koşullar buna müsait. Suriye problemi bunu mümkün kılıyor.
Bu tahminen Kürt probleminin tahlili manasına gelmeyecek. Lakin Kürt sorunu, Türkiye’nin öbür sıkıntıları üzere silahsız konuşulan ve tahlili için uğraş edilen bir meseleye dönüşecek.
Silahın gölgesinin üzerinden kalkması, aktörleri kriminalize eden terörün bitmesi bu sorunun konuşulmasını ve tahlillerin savunulmasını kolaylaştıracak.
50 yıllık bir silahlı isyanın son yılı 2025 olabilir.”